Zambiya, Afrika'nın güneyinde yer alan ve son derece zengin bir kültürel mirasa sahip bir ülke olarak bilinirken, son günlerde gündeminde alışılmadık bir konu var: Cumhurbaşkanı Hakainde Hichilema'ya yönelik büyü suçlaması. Bu iddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve birçok Zambiyalı’nın dikkatini çekti. Ülkede, büyü ve ruhsal güçler üzerine inançlar derin köklere sahipken, son olaylar bu inançların nasıl sosyal ve siyasi hayatta yankı bulduğunu göstermesi bakımından oldukça ilginç.
Yerli medya, cumhurbaşkanına büyü yapmakla suçlanan iki kişinin, 2023 yılının Ekim ayında gözaltına alındığını ve yargı sürecinin ardından mahkemede hapis cezasına çarptırıldıklarını bildirdi. Özellikle, bu türden suçlamaların ülkenin siyasi atmosferini nasıl etkileyebileceği ve halk arasında bu iddialara verilen tepkiler merak konusu. Mahkeme, bu kişilerin kötü niyetle hareket ettiklerine ve kamu düzenine tehdit oluşturduklarına karar verdi. Suçlamaların kaynağına indiklerinde, eski hükümet dönemlerine uzanan bir geçmişin bulunduğu ve büyü ile ilgili inançların toplumsal muhalefetin yükselmesine nasıl katkıda bulunduğu gözler önüne serildi.
Zambiya’da büyü uygulamaları, özellikle kırsal kesimlerde yaygın ve sıkça başvurulan bir gelenek. Bu durum, birçok Zambiyalı'nın bu tür uygulamaların hem sosyal hayata hem de siyasi olaylara etki edebileceği yönündeki inancını pekiştiriyor. Cumhurbaşkanı Hichilema'nın çıkar odaklarına karşı yürüttüğü mücadeleler ve reform çalışmaları ile ülkedeki değişim rüzgarları, bu tür suçlamalara zemin hazırlamış olabilir. Ahali arasında büyü ile ilgili bu tür inançların yaygın olduğu düşünülürse, mahkeme kararının ardında, bu inançların siyasi fetva niteliğinde olduğuna dair bir algı yaratıldığı söylenebilir.
Halk arasında büyüye olan inanç ve saygı, ciddi bir şekilde toplumsal psikolojiyi etkilediği için, siyasette de buna olan inanç boş geçilemeyecek bir olgu haline gelmiştir. Büyü yapma iddiaları, çoğunlukla iktidar mücadelesinin büyük bir parçası olarak kullanılmakta. Eğitim seviyesi düşük kesimlerde bu gibi ifşaatların siyasi tartışmalara etki etmesi kaçınılmaz. Bu durum, Zambiya'da istikrarı etkileyebilecek bir dinamik olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, Zambiya'daki bu olay, büyü ve büyü yapma ile ilgili inançların, özellikle siyasi yöneticiler üzerinde nasıl bir etkide bulunduğunu açıkça gözler önüne seriyor. Bu noktada, hükümetin büyüye karşı verdiği mücadele ve mahkeme kararları, halkın bu tür inançlarla olan ilişkisini, siyasi tercihlerini ve sosyal hayatlarını derinlemesine etkileyebilecek bir durum haline dönüşüverdi. Ülkede siyasi iktidar mücadelesinin yanı sıra, ruhsal inançlar da gündemi belirleyen unsurlardan biri olmaya devam edecek gibi gözüküyor.