Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan yazar Süha Oğuzertem, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir yangın felaketi sonucu hayata veda etti. Okuyucularının kalbinde özel bir yer edinen Oğuzertem’in ani kaybı, edebiyat çevrelerinde derin bir üzüntü yarattı. Yazar, eserleriyle birçok kişinin hayatına dokunmuş, hayal gücünü zenginleştirmişti. Bu trajik olay, sadece okuyucularını değil, aynı zamanda edebiyat dünyasında da büyük bir boşluğa yol açtı.
Olay, 10 Ekim 2023 tarihinde, Oğuzertem’in yaşadığı İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki dairesinde meydana geldi. Gece saatlerinde bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede büyüyerek dairenin tamamını sarmıştı. Komşuların durumdan haberdar olmasıyla birlikte itfaiye ekiplerine haber verildi ama maalesef yangın kontrol altına alınmadan Oğuzertem’in hayatı kaybedildi. Yangın sonrası yapılan ilk incelemelerde, yangının elektrik kontağından kaynaklandığı düşünülüyor, ancak kesin raporların çıkarılması için araştırmalar devam ediyor.
Oğuzertem’in komşuları, yangın anında yoğun duman nedeniyle panik yaşadıklarını ifade etti. Yangının yayıldığı sırada yazarın yardım edebilmesi için komşuları evine koştu fakat malum merdivenler yangını sarmıştı. Oğuzertem’in yangından kurtulamadığı ve olay anında uyuduğu öğrenildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına almayı başardı ancak bu sırada yazarın hayatını kaybettiği belirlendi. Süha Oğuzertem’in hayatı öncesi ve sonrası, edebi kariyerinin yanı sıra, yazarın kişisel yaşamına dair de birçok bilgiye ulaşmamızı sağladı.
Süha Oğuzertem, birçok roman, deneme ve hikaye kitabının yazarı olarak tanınıyordu. "Düş Bahçesi", "Özlem", "Yalnızlık Rüzgarı" gibi eserleriyle birçok ödül kazanmış ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştı. Eserlerinde insan ilişkilerini, yalnızlığı, aşkı ve kaybı derinlemesine işlemesiyle bilinen Oğuzertem, kelimeleri ustalıkla harmanlayarak duygusal bir derinlik katmayı başarmıştı. Okuyucuları, onun sayfalarındaki dünyalarda kaybolmayı ve düşüncelere dalmayı sevdi. Oğuzertem’in eserleri, genç ve dinamik edebiyatçılar için bir ilham kaynağı olmuş, birçok yazar onu örnek alarak kalemiyle duygularını ifade etmeye çalışmıştır.
Oğuzertem, sadece yazdığı eserlerle değil, aynı zamanda genç yazarlara verdiği destekle de anılıyordu. Edebiyat atölyeleri ve seminerler düzenleyerek yeni yeteneklere yön veren Oğuzertem, her zaman öğrenmeyi ve öğretmeyi önemsemişti. Bu yönüyle de edebiyat camiasında saygı duyulan bir figür haline gelmişti. Onun kaybı, sadece bir yazar olarak değil, bir mentor ve dost olarak da edebiyat dünyasında büyük bir boşluk bıraktı.
Süha Oğuzertem’in ani kaybı, ulusal basında ve sosyal medya platformlarında geniş yankı uyandırdı. Edebiyatseverler ve meslektaşları onun anısını yaşatmaya yönelik paylaşımda bulunarak, süregelen edebi mirasını hatırlatmaya çalıştılar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen taziye mesajları, onun edibiyat dünyasında ne denli büyük bir sevgiyle karşılandığını gözler önüne serdi. Birçok yazar, Oğuzertem’in etkilerini ve kendilerine kattıklarını anlattıkları paylaşımda bulundular. Oğuzertem’in vefatı, dergilerdeki köşe yazılarında da gündeme gelerek, onun düşüncelerinin ve sanat anlayışının hayatta kalmasına yardımcı oldu.
Sonuç olarak, Süha Oğuzertem’in yaşamı ve eserleri, bir nesli etkilemiş ve edebi diyaloğun önemli bir parçası haline gelmiştir. Onun kaybı sadece bir birey olarak değil, bir toplumun kültürel ve sanatsal köklerinin derinleşmesi adına ciddi bir kayıptır. Oğuzertem’in anısına saygıyla, eserlerinin ve mirasının yaşatılması için çaba sarf edilmeli, genç yazarlara ilham veren yolunun açık kalması sağlanmalıdır. Belki de yapmamız gereken en önemli şey, onun anısını korumak ve edebi yolculuğunu tinlerine taşımaktır. Süha Oğuzertem’i son yolculuğuna uğurlarken, ardında bıraktığı eserlerin ve düşüncelerin ışığında ilerlemeye devam etmeliyiz.